"On sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır." Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi Semih Nergiz (15) Çıraklık Eğitim programına kayıtlı bir tornacı. Bu programa göre haftada bir gün Çıraklık Eğitim Merkezi'ne gidiyor geriye kalan zamanında da babasının torna dükkânında çalışıyor. Kayıtlı olduğu bu program onun işçiliğini meşru kılmakta. O, ailesinin ve Çıraklık Eğitim Merkezi'ndeki hocalarının desteklerine ve tüm iyi niyetlerine rağmen seçmediği bir hayatı yaşıyor. Başta kanunlarla hak sayılan çocukluğu hiçe sayan düzen olmak üzere, birçok farklı sebepten meslek seçimini ve eğitimini yeteneklerine göre yapamayan çocuklardan biri olan Semih diğer tüm insanlar gibi birey olma çabasında. 1 yıl önce bu çabayla Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi resim bölümüne hazırlanan Semih, sınavı kazanamayınca resim yapmayı bırakmış.
Semih'in sözleri
"Kafamda babamın yanında çalışmak gibi bir şey yoktu."
"Resimle ilgili bir şey okuyup hem resimle ilgilenmek hem de grafikerlik yapmak isterdim."
"Geçen yılki fırsatı şimdi verselerdi, her şey farklı olurdu. Bugünkü aklım olsaydı derler ya…
Ama, dün yaptıklarımı yapmasaydım bugünkü aklım olmazdı."
Meslek seçiminin çocuğun yeteneklerine ve ilgilerine göre özenli bir şekilde yapılması bir hayalken elimizde kalan en iyi seçenek iş öğrenme ve bir meslek sahibi olmak oluyor. İş hayatına atılan bu ilk adımın ardından geride kalan çocukluk zaman zaman gözde bir parlamayla ortaya çıksa da, olgun olma ve büyüme çabası hep baskın çıkıyor.