Müziğin yarattığı ortama ve insan ruhunda ortaya çıkardığı huzura gönül vermiş; farklı kültürleri, farklı yaşamları ve yaş farklarını gönül haznesinde eritmiş, bir etmiş Meşk Topluluğu'nun üyesiyim.Topluluğumuz, meşk etmeye başladığında, her birimiz günlük sorunları, karmaşayı, koşuşturmayı ardımızda bırakıp gönlümüzün derinliklerine doğru yolculuğa çıkıyoruz.Meşk Topluluğu'nun kurucusu Prof. Ruhi Ayangil her hafta Kabataş'taki atölyesinin ve gönlünün kapılarını bizlere açıyor. Sadece müziği öğretmiyor, meşkten aşka nasıl ulaşılır, onu hissettiriyor.Prof. Ruhi Ayangil, Türk Makam Müziği ile ilgili araştırmaları, arşiv çalışmaları, konserleri ile yüzyılların kültürünü gelecek kuşaklara aktarıyor ve müziğimize önemli hizmetlerde bulunuyor. Ayangil Türk Müziği Orkestra ve Korosu ülkemizdeki tek mâkam müziği koro ve orkestrası olma özelliğini de taşıyor.Grubumuza meşk topluluğu veya ses topluluğu denilmesinin nedeni, grubumuzda korolardaki gibi ses ayrımlarını içinde barındıran bir düzenin olmayışıdır. Ayrıca koroları şefler yönetir ve bir orkestra koroya eşlik eder, bizimki gibi meşk topluluklarında ise gruba saz heyeti eşlik eder ve şef bulunmaz. Bunun yerine önde oturan sazlardan biri, örneğin bizde hocamız, topluluğu kanun ile idare eder.Topluluk bir araya geldiğinde ve hocamız kanunun tellerine dokunduğunda, onun yüreğindeki aşk dalga dalga bizlere yayılıyor, sarıp sarmalıyor. Bu sayede bizler de günlük yaşamdaki kimliklerimizden sıyrılıp ruhumuzun derinliklerinde muhteşem müziğin eşliğinde huzuru buluyoruz. Her çalışmada "İyi ki gelmişim" diyen iç sesimizi duyumsayarak şarkılarımızı söylüyoruz.